Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını nedeniyle ve salgının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirler kapsamında, 22.03.2020 tarihli ve 31076 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile -nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere- icra ve iflas takipleri ve buna ilişkin süreler 30.04.2020 tarihine kadar durdurulmuştur.
Bahsi geçen 2279 Sayılı Karar şu şekildedir;
“30/04/2020 tarihine kadar, nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere, yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir.”
Daha detaylı açıklamak gerekirse anılan kararın yürürlüğe girdiği 22.03.2020 tarihinden 30.04.2020 tarihine kadar,
• Yeni icra ve iflas takibi başlatılamayacaktır,
• Öncesinde açılmış olan icra takiplerinde de borçlu aleyhinde yeni bir icra işlemi yapılamayacaktır,
• Borçlu hakkında mal varlığı sorgusu yapılamayacaktır,
• Tespit edilen malvarlığına haciz konulamayacaktır,
• SGK kaydı var ise maaş haczi müzekkeresi gönderilemeyecektir,
• Borçlunun bankalarda veya 3. şahıslarda bulunan alacakları için haciz müzekkeresi gönderilemeyecektir,
• Borçlunun evinde veya işyerinde fiili haciz işlemi yapılamayacaktır,
• Önceden haczedilmiş olan mallar için satış talep edilemeyecektir.
• İcra ve iflas daireleri tarafından mal veya haklara ilişkin olarak ilan edilmiş olan satış gününün durma süresi içinde kalması halinde ise, bu mal veya haklar için durma süresinden sonra yeni bir talep aranmaksızın icra ve iflas dairelerince yeni satış günü verilecektir. Bu durumda satış ilanı sadece elektronik ortamda yapılacak ve ilan için ücret alınmayacaktır.
1. ÖNCEDEN KONULMUŞ OLAN HACİZLERİN DURUMU NE OLACAKTIR?
2279 sayılı karar ile tüm icra takip ve taraf işlemleri durdurulduğundan daha önce konulmuş olan hacizler bakımından hiçbir değişiklik söz konusu olmayıp, 22.03.2020 ile 30.04.2020 tarihleri arasında icra takipleri ve hacizler donmuş durumdadır. Yani 22.03.2020 tarihinden öncesinde uygulanmış hacizler ile tüm işlemler geçerliliğini koruyacaktır.
2. DURMA SÜRESİ İÇİNDE BORÇLU TARAFINDAN YAPILAN ÖDEMELERİN DURUMU NE OLACAKTIR?
Durma süresi içinde borçlu tarafından yapılan ödemeler kabul edilecek ve taraflardan biri, diğer tarafın lehine olan işlemlerin (örneğin haciz kaldırılması…) yapılmasını talep edebilecektir. Yapılan düzenleme borçluları korumak amacıyla yapılmış olduğundan borcunu ödeyip dosyasını kapatmak isteyen ve malları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını isteyen borçlunun talebi İcra Müdürlüğünce yerine getirilmelidir. Zira bu durum borçlunun durumunu ağırlaştırıcı bir icra işlemi olmadığından, aksini düşünmek kararnamenin amacına aykırı olacaktır.
3. İCRA DOSYALARINA GELEN ÖDEMELER ALACAKLI TARAFA ÖDENECEK MİDİR?
2279 sayılı karar ile tüm icra takip ve taraf işlemlerinin durdurulmasından anlaşılması gereken, 22.03.2020 ile 30.04.2020 tarihleri arasında borçlu aleyhine yeni bir işlem yapılamayacak olmasıdır. Ancak bu durumda icra dosyasındaki paranın alacaklıya ödenmemesinde hukuki bir yarar bulunmaktadır. İcra daireleri çalıştığı müddetçe, icra dosyasına gelen ödemelerin alacaklı tarafa gönderilmesi gerekmektedir.
4. İŞYERLERİNE ÖNCEDEN GÖNDERİLMİŞ OLAN MAAŞ HACZİ MÜZEKKERELERİNİN DURUMU NE OLACAKTIR?
2279 sayılı karar öncesinde borçlunun işyerine maaş haczi müzekkeresi gönderilmiş olması halinde, bu haciz kararına istinaden maaş haczi kesintisinin yapılması gerekir. Zira 2279 sayılı kararda taraf işlemleri durdurulmuştur. 3. kişilerce yapılan işlemler taraf işlemleri olmayıp, maaş haczi neticesinde kesinti yapması gereken işveren de 3. kişi olduğundan durdurma kararı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyiz.
Bu nedenle 22.03.2020 tarihinden önce gönderilen maaş haciz müzekkeresi, 89/1 haciz ihbarnamesi ve sair haciz kararlarına istinaden 3. kişiler tarafından İcra Müdürlüğüne gereken ödemelerin yapılması gerekmektedir. Kaldı ki bu şekilde icra dosyasına 3. kişi tarafından yapılan ödemelerin, borçluyu borçtan kurtarması, hacizlerin fekkini sağlaması bakımından borçlunun da menfaatine olduğu söylenebilecektir.
5. DURMA SÜRESİ İÇERİSİNDE BORÇLU ALEYHİNE YENİ İŞLEM YAPILMASI HALİNDE BAŞVURULABİLECEK YOL NEDİR?
2279 sayılı karar ile getirilen kısıtlamalara rağmen 22.03.2020 tarihinden 30.04.2020 tarihine kadar borçlu aleyhine yeni bir işlem yapılması halinde bu durum kamu düzenine aykırılık teşkil edecektir ve bu durumda İcra Hukuk Mahkemesi’ne süresiz şikayet yoluna başvurulabilecektir.
6. DURMA SÜRELERİ SONA ERDİĞİNDE SÜRELER NASIL İŞLEYECEKTİR?
Halihazırda durmuş olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Durma süresinin başladığı tarih itibariyle bitimine onbeş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere onbeş gün uzamış sayılacaktır. Durma süresinin başladığı tarih itibariyle, bitimine onbeş günden fazla kalmış olan süreler ise, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren kaldığı yerden devam edecektir.
7. DURMA SÜRESİ UZATILABİLİR Mİ?
Salgının devam etmesi halinde durma süresi, Cumhurbaşkanı tarafından altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilecektir. Bu durumda uzatma kararı Resmi Gazete’de yayınlanacaktır.