Covid-19 salgınına yönelik olarak Adalet Teşkilatında alınması gereken önlemlerin değerlendirilmesi için Adalet Bakanı Başkanlığında gerçekleştirilen koordinasyon toplantısında, kimi Sulh Hukuk Mahkemelerinin Türk Medeni Kanununun 456’ıncı maddesi uyarınca vesayet süresi dolan vasilerin görevlerinin uzatılması hususunda gerekli hassasiyeti göstermemesi nedeniyle mağduriyetler yaşandığı dile getirilmiştir. Halbuki, Hâkimler ve Savcılar Kurulu, salgınla mücadele önlemlerini hayata geçirme ve yargılama faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında ortaya çıkan riskleri önleme amacıyla duruşmaların ertelenmesi ve esnek çalışma yöntemlerini devreye sokmak gibi tedbirleri hayata geçirirken, yargı hizmetlerinin aksamaması ve temel kişi haklarına ilişkin güvencelere halel gelmemesine azami gayret göstermiş, bu bağlamda tutuklu işler ile acele mevaddan sayılacak işlerin yapılması hususunda hassasiyet gösterilmesine vurgu yapmıştır. Aynı şekilde, 7662 Sayılı Yasanın geçici 1’inci maddesi doğrultusunda, gerekli tedbirlere ilişkin 30.03.2020 tarihli Genel Kurul Kararının 1’inci maddesinde bu hassasiyet bir kez daha vurgulanmıştır.
Bu kapsamda Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından COVID-19 salgını sebebiyle alınan tedbirler kapsamında vasilerin vesayet sürelerinin uzatılmasına yönelik işlere ilişkin 13 Nisan 2020 tarihinde duyuru yayımlanmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından yayınlanan duyuruda “kısıtlanması veyahut başka bir yasal sebeple vesayet altına alınmasına karar verilen dezavantajlı şahısların, salgınla mücadele kapsamında alınan tedbirlerin icrası sırasında mağdur olmamaları adına, vesayet süresi dolan vasilere ilişkin işlemlerin “acele işler” olarak kabulü ile vesayet yenileme işlemlerinin gecikmeksizin yerine getirilmesi hususunda Sulh Hukuk Mahkemesi Hâkimlerinin gerekli hassasiyeti göstermeleri gerektiği” belirtilmiştir.